çok mantıklı

"Üç farklı kişi, dört farklı odada uyanırlar." Yazar, hemen bunu mantıklı bir şekilde açıklamak ister; fakat yapamaz. Yapmak için fazla da uğraşmaz. Bunun yerine okuyucudan bunu mantıklıymış gibi algılamasını bekler. "Çünkü bunu yayımlıyorsam, 'Yazar, bunu dikkatle düşünmüştür.' diye düşüneceklerdir." der yazar. "Mantıklı bir açıklama bulan kişi, yazarın iyi bir mantık kurduğunu söyler. Herhangi bir mantık bulamayan kişi ise bunu dile getirmez ve yazarın iyi bir mantık kurduğunu söyler." diye düşünür yazar. Bulduğu bu açık çoğu kişi için geçerlidir. Çoğu kişi de çoğu kişi için aynı bu şekilde düşünür. Anlaman gerekiyorsa; anla ve yorum yap, anlamıyorsan yine de yorum yap. Mümkünse anlamadığını anlamayacakları bir şekilde yorum yap. Bu düşünce yazarın hoşuna gitmiştir ve hikayesini bir cümle daha ileri taşımak ister: "Bu üç farklı kişi, gerçekten de birbirlerinden çok farklılardır, ancak sadece tek kişilerdir." Yazar kendini iyice kaptırmıştır artık ve edebiyatı temellerinden sarsacak şu cümleyi ekler: "Dört farklı oda aslında tek bir odadır; müteahhitin malzemeden çalması sonucu, radyoaktif bir sızıntı sonucu meydana gelmiştir..."