Ve İşte Karşınızda
14 Mart 2061
Washington, D.C. için bile sıra dışı bir hareketlilik oluyordu. Beyaz Saray’da acil bir basın toplantısı düzenlenmişti ve başkanın açıklama yapacağı söylenmişti. Hareketliliğin en büyük kaynağı olan gazeteciler salonda günün belki de haftanın haberini bekliyorlardı. İçlerinden bu ayın haberini almayı umut ettikleri neredeyse kesindi. Washington, D.C. karışsın istiyorlardı. İçten içe ülkelerinin hatta dünyanın karışmasını geçirdikleri de bir o kadar kesindi. Resesyon haberi duymayı bekliyorlardı, devalüasyon haberi istiyorlardı, dünya savaşı haberi için canlarını verirlerdi. En azından öyle düşünüyorlardı ancak kimse canını vermedi. Başkan savaş ilan etti; Rusya’ya, Çin’e ve onlara kendilerini müttefik ilan edecek tüm ülkelere.
ABD Başkanı Rusya’ya savaş ilan ettiği dakikalarda Rusya ve Çin de savaş ilan ediyordu, ABD’ye ve ona kendilerini müttefik ilan edecek ülkelere.
Tüm bu savaş ilanlarını dünya şaşkınlıkla izliyordu. Savaş ilanlarına en az şaşıran birkaç gruptan en çok şaşıran birkaç gruba doğru sıralama yapacak olursak şöyle olurdu: Afrika ve Avusturalya halkı, Afrika ve ve Avusturalya hükümetleri, Afrika ve Avusturalya’daki turistleri, Antarktika bilim ve belgesel ekipleri, diğer dünya halkları, diğer dünya hükümetleri, Çin istihbarat yetkilileri, ABD istihbarat yetkilileri, Rusya istihbarat yetkilileri.
Savaş ilanında bulunan ülkelerin istihbarat servislerinden tek bir kişi bile bu ilandan önceden haberdar değildi ve şaşkınlıktan intihar eden istihbarat yetkilileri oldu. Bazıları ise kurum içinde yükselebilmek adına bunun farkında olduğunu ve bir şekilde bu ilanda rol üstlendiğini söyledi.
ABD, Rusya ve Çin savaş durumuna hızlıca geçmişlerdi. Diğer ülkeler de olağanüstü hal ilan etmişler ve olası savaş hazırlıklarına başlamışlardı.
-
15 Mart 2061
Henüz hiçbir ülke bir tarafın müttefiki olduğunu açıklamamıştı. Ülkeler arasında yaşanan olaylar çok büyük olaylardır. Bu seviyedeki olaylardan kaynaklı şaşkınlıklar öyle 1 günde geçmezdi.
-
16 Mart 2061
İsrail, İngiltere, Kanada, 500 bin nüfuslu birkaç ülke ABD’nin müttefiği olduklarını açıkladılar. Çin Rusya’nın müttefiği olduğunu açıkladı. Rusya Çin’nin müttefiği olduğunu açıkladı. İran ikisinin de müttefiği olduğunu açıkladı. İran sonrasında Rusya ve Çin’in de kendisini müttefik olarak gördüklerini açıklamasını beklemeye koyuldu.
-
17 Mart 2061
ABD Başkanı ve bakanları bir odada konuşuyorlardı. ABD Başkanı derdini anlatıyor, bakanları ise inandırcı bulmuyorlardı. Rusya Başkanı ve bakanları da bir odada konuşuyorlardı. Rusya Başkanı derdini anlatıyor, bakanları ise inandırcı bulmuyorlardı. Çin Başkanı ve bakanları da bir odada konuşuyorlardı. Çin Başkanı derdini anlatıyor, bakanları ise inandırcı bulmuyorlardı.
Başkanların dile getirdikleri dertleri aynıydı: Savaş ilan ettiğimi hatırlamıyorum.
---
7 Eylül 2057
Richard odaya girdi ve cinayet işlediğini açıkladı. Odadakiler ona şaşkın şaşkın bakarken Richard aslında kendisinin uzaylı olduğunu ve hamburger yiyebilmek için dünyaya geldiğini itiraf etti. Bunca zamandır bunu sakladığı için özürlerini dile getirdi. Sonra odadaki hazzetmediği bir kadının önünde eğilip evlenme teklif etti. Sonra da bayıldı Richard. Derin bir sessizlik oldu. Birkaç kişi bir şeyler mırıldanmaya başlamıştı ki Tom odadan içeri girdi ve olanları açıkladı, “Başardık be başardık. Richard’ı kontrol etmeyi başardım. Sonlara doğru biraz fazla yüklendim sanırım. Kısa sürede kendine gelir, yani herhalde gelir.”
Richard ve Tom bir siber korsan ekibinin üyesiydi. Bulundukları oda ve ev ise bu ekibin merkez üssüydü. Ekibin bir ismi yoktu, bu da tarihte nadir rastlanılan bir durumdu. Ekibin temel çalışma alanı yaklaşık 11 yıldır kullanımda olan insan beynine yerleştirilen çiplerdi.
Beyne yerleştirilen bu çipler dünyada oldukça yaygınlaşmıştı. Birçok marka çip vardı. Tüm marka ve modeller standart haline gelmiş bir protokole sahipti. Ucuz modellerle pahalı modellerin internet hızı, depolama alanı gibi temel farklılıkları vardı. İnsanlar bu çipleri oldukça benimsemişlerdi. Hatta o kadar benimsemişlerdi ki 12 yaşına gelen çocuklarına bu çipi taktırıyorlardı. Ebeveynler 12 yaşındaki çocuklarının kafalarını açtırıyorlar ve beyinlerine insan yapımı metalli plastikli silikonlu bir cihaz koyduruyorlardı. 11 yaşındaki çocuklarını arı sokunca çılgına dönen ebeveynler 1 gün sonra çocukları 12 yaşına gelince kafalarının matkapla delinmesi için çipçiye gidiyorlardı özetle.
Ekip, beyin çiplerinin protokolündeki açıkları arıyordu uzun zamandır. Ekip olarak toplanmadan önce bireysel çalışmalarını da hesaba katarsak beyin çiplerinin kullanımda olduğu 11 yıldır bu amaç uğrunda çalışıyorlardı. Ufak tefek ele geçirme denemeleri olmuştu ama Tom’un Richard’ı kontrol ettiği böyle bir deneme ilk kez yaşanıyordu.
-
11 Ağustos 2058
Kerry dışarıdan geldiğinde sırıtıyordu. O sırada evde 13 kişi vardı. Her birine 10-15 tane 1000 dolarlık market çeki vermeye başladı. Market müdürünü kontrol ettiğini açıklaması uzun sürmedi. 13 kişi Kerry’nin etrafına ayin yaparcasına toplanıp huşu içinde olayların tüm ayrıntılarını dinlediler.
-
3 Nisan 2059
Siber korsan ekiplerinin kendilerine isim koyma motivasyonu ünlenmektir. Başarılı atfedecekleri bir iş yaptıklarında hemen altına bu isimle imza atarlardı. Dünya onları konuşurdu ve onlar da tatmin olurlardı. Sonra bir sonraki işe geçerlerdi.
Richard, Tom ve Kerry’nin dahil olduğu siber korsan ekibinin amacından dolayı bir isme ihtiyacı yoktu. Birinci olarak amaçladıkları işten başka bir işe girişmek istemiyorlardı. İkincisi ise daha belirleyiciydi, amaçlarına ulaştıktan sonra bildiğimiz dünyadan pek bir şey kalmayacaktı. Savaş çıkartmak istiyorlardı. Araç olarak da beyin çiplerini kullanacaklardı.
Uzun yıllar yaptıkları çalışmalardan ve denemelerden elde ettikleri verilerle beraber savaş planları üzerine odaklanmaya başladılar. Öncelikle savaş kesinlikle güçlü aktörler tarafından ilan edilecekti. Bu ilan etme süreci şüpheye yer bırakmayacak şekilde çok küçük bir zaman diliminde eş zamanlı olarak yapılacaktı. Ve sonrasında da olaylar akışına bırakılacak ve sadece kritik anlarda müdahalede bulunulacaktı. Olabildiği kadar bir parçası olmamaya çalışacaklardı, tetikledikleri bu savaşın.
Allie planlamanın sonuna doğru, “Ben bu savaşın bir parçası olmak istediğimden emin değilim, sadece bu beyin çipini ele geçirip geçirmeyeceğimizi bilmeden çalışmak güzeldi. Asla o savaş durumuna varmayı başarabileceğimizi hayal etmemiştim,” dedi. Tom bilgisayarını açıp hızlı hızlı bir şeyler yazdı. Sonrasında yere yığılma sesi geldi. Allie’nin cansız bedeniydi bu. Tom 10 parmak yazarak bu işi halletmesinin çok havalı olduğunu düşündü.
-
1 Ocak 2060
Dünya savaşında önce küçük bir demo yapacaklardı. Afrika’daki iki ülke arasındaki ilişkilerle oynuyorlardı. İki ülkenin de üst düzey diplomatlarını ara sıra kontrol ederek gerilimi artırmışlardı. Bugün de sıcak savaşı başlatmışlardı. Oldukça kısa müdahaleler ile hızla büyüyen bir çatışma ortamı olmuştu.
-
4 Temmuz 2060
Afrika’da başlayan savaş tarafların tükenmesiyle durağan bir hal almıştı. Nefeslenen ülke bir atak yapıyor ve tekrar dinlenme moduna geçiyordu. Uzun yıllar boyunca sürecekti. Yani eğer dünyada başka ilginç şeyler olmazsa, ki kesinlikle olması planlanıyordu, yıllar sürebilirdi.
-
14 Şubat 2061
Richard, Tom, Kerry ve eskiden Allie’nin dahil olduğu siber korsan ekibi savaş için bir tarih belirlemişlerdi. 14 Mart’ta savaş ilanları yapılacaktı.
---
14 Mart 2061
Ekibin olay kontrol merkezinde tüm hazırlıklar tamamlanmıştı. ABD, Rusya ve Çin başkanlarını kontrol edecek kişiler moda girebilmek için onlar gibi giyinmişlerdi. Makyaj bile yapmışlardı. Hafiften onlara benzemişlerdi.
Başkanların kontrolünü aynı anda ele geçirmişlerdi. Basın açıklaması hazırlıkları tamamlanmış ve savaş ilanları yapılmıştı. Başkanlar inzivaya çekilir çekilmez kontrollü bırakmışlardı. Tüm süreç dört saat sürmüştü. Bu eşikten sonra kritik anlarda küçük müdahaleler dışında akışa karışmayacaklardı.
-
11 Nisan 2061
Başkanlar yaptıklarını hatırlamadıkları savaş ilanlarını aşmışlardı. Savaş hazırlığına girişmişlerdi. Envanter kontrolleri yapılıyor, bütçeler savunma alanına kaydırılıyor, çılgınlar gibi savaş ekipmanları üretiliyordu. Tanklar, savaş gemileri ve denizaltıları, savaş uçakları, füzeler, nükleer bombalar, silahlar, konserve gıdalar, sığınaklar… Hiç durmadan üretim yapılıyordu. Müttefik ülkeler dışında ticaretler kısıtlanmıştı. Savunma alanındaki tüm ticaret ise durmuştu.
Tanklar, savaş gemileri ve denizaltıları, savaş uçakları, füzeler, silahlar… İşte bunları tasarlayan, üreten, sevk eden ve kullanacak insanlar; tedirginlerdi, korkuyorlardı, üzülüyorlardı belki de. Ama nükleer bombalar vardı bir de… Nükleer bombaları tasarlayan insanlar tebessüm ediyorlardı; üreten ve sevk eden insanlar gülüyorlardı; kullanacak insanlar ise kahkaha atıyorlardı. Eş değer güce sahip olan pek kimse olmadığında o güç insana kahkaha attırırdı. Oraların hakimi hissettirirdi.
-
17 Haziran 2061
Savaş hazırlıkları, tatbikatlar, sert söylemler ve bölgesel sıcak çatışmalar dışında süreç Dünya Savaşı gibi hissettirmiyordu.
Uluslararası siyasetçiler, stratejistler ve tarihçiler televizyonlarda egemenliklerini ilan etmiş gibilerdi. Bunun III. Dünya Savaşı olmadığını söyleyen bir grup tarihçi vardı. Ortada dünya savaşı falan olmadığını söylüyordu bunlar. Başka bir grup ise bunun II. Dünya Savaşı olduğunu söylüyordu. Onlara göre I. Dünya Savaşı 1914-1945 arasındaki savaşların toplamıydı. Başka bir grup tarihçi ise 1914’te başlayan savaşın uzantısı olduğunu söylüyordu. Bu nedenle I. Dünya Savaşı diye adlandırmanın makul olmayacağını açıklıyorlardı. Dünya Savaşı demek yeterliydi, ikincisi çıkana kadar en azından.
-
18 Haziran 2061
Tüm gerginliklere rağmen her şey durağan gidiyor sayılırdı ve böyle gitmesi öngörülüyordu. Bir gelişme tüm öngörüleri boşa çıkardı. ABD hava sahasına giren nükleer başlıklı balistik iki füzeyi imha etti. Aynı anlarda Rusya ve Çin de kendi hava sahalarına giren nükleer başlıklı balistik füzeleri imha ettiler. ABD’ye iki adet füze atılmıştı. Rusyaya bir tane ve Çin’e de bir tane atılmıştı. Sağlaması yapıldığında tutarlıydı bu sayılar.
Savaş ilanı yaptıran siber korsan ekibi acil durum toplantısındalardı. Üç tane eş zamanlı füze demek bir müdahale ettiklerini gösteriyordu. İçlerinden biri kurallara karşı gelerek savaşın gidişatına müdahale etmişti. Bu saatten sonra savaşın şiddeti ivmelenerek artacaktı. Toplantı bittiğinde nükleer füze işini düzenlediği anlaşılan Buck da artık aramızda değildi.
-
21 Ocak 2062
ABD, Rusya ve Çin dışındaki ülkeler altı ay önce savaşın nükleer bir savaşa dönüşmesinden sonra ilk motivasyonlarını kaybetmişlerdi. Pasif olarak destekliyorlardı müttefiklerini, hatta müttefik olduklarını bile gizlercesine. Birden kendi ülkelerinde nükleer füze ile karşılaşmak istemiyorlardı.
Altı ayda ABD, Rusya ve Çin zaman zaman, yer yer nükleer füze ile operasyon düzenlemişlerdi. Birçok sivil yerleşim yeri anında yok olmuştu. Kayıp tespiti yapmak oldukça zordu ancak iki taraftaki toplam kayıp milyarlara ulaşmıştı. Dolar cinsinden hesaplanıyordu kayıplar. İnsan kayıpları da olmuştu, o da milyonları geçmişti elbette ama devletler maddi kısıma takıldıkları için milyarlarca kayıp vardı işte.
Nükleer füzeler ilk saldırılardaki gibi kıtalar arası atılmıyordu artık. Bir denizaltı beliriyordu bir şehrin kıyısında ve iki dakika sonra neredeyse hiçbir tanığın kalmadığı bir patlama yaşanıyordu. En azından kalan tanıklar hiçbir tanığın kalmamasını tercih ederlerdi.
Nükleer füzeler haricinde ise savaş çoktan tüm kıyı ve sınırlara yayılmıştı. Deniz, hava operasyonları; kara çıkartmaları yapılıyordu. Geçici operasyon istasyonları kuruluyordu. Eğer bir haritada ABD tarafı mor renkte, Rusya ve Çin tarafı da turuncu renkte gösterilseydi; mor renkli alanın sınırlarında irili ufaklı turuncu noktalar, turuncu renkli alanın sınırlarında da irili ufaklı mor noktalar bulunurdu. Taraflar düşman ülkeleri ele geçirmeye çalışıyorlar, bunun için de insani olmayan bütün yollara başvurmaktan çekinmiyorlardı.
-
2 Şubat 2062
Dünyadaki birçok medya kuruluşu son dakika etiketiyle bir videoyu dolaşıma soktular: “Tüm bu savaş benim suçum, bizim suçumuz. Biz bir siber korsan ekibiyiz. 14 Mart 2061 tarihinde ABD, Rusya ve Çin başkanlarının beyin çiplerini ele geçirdik. Eş zamanlı olarak savaş ilan etmelerini sağladık. Sonrasında beyin çiplerindeki kontrolü bıraktık ve savaşı gözlemlemeye başladık. İçlerimizden bir kişi kendi kurallarımızı çiğneyerek başkanların kontrolünü tekrar ele geçirerek 18 Haziran 2061 tarihindeki ilk nükleer saldırıları düzenledi. Her ne kadar bu durum bizim kurallarımızın ve planlarımızın dışında da gerçekleşmiş olsa biz yine de savaş suçlularıyız. Şu an yaptığım konuşma da kurallarımızın dışında kalıyor. Ancak ben bu kadar suçluluk duyacağımı düşünmemiştim. En azından bu gerçek bilinirse savaşın gidişatı değişebilir diye düşünerek bu videoyu kaydediyorum. Video yayınlandıktan sonra ekibim beni öldürecektir. Merak etmeyin, ben ekibimizin öldürdüğü ilk ekip üyesi olmayacağım.”
Video dolaşıma sokulduktan dört dakika sonra videonun sahibi Becca artık dünya oksijenini tüketmeyi bırakmıştı.
-
14 Mart 2063
Becca’nın açıklaması birkaç gün dolaşımda kalmıştı ama sonra unutulup gitmişti. Ekibin yaptığı milyarlarca insan tarafından bir suç olarak görülse de bu savaşa hayır diyemeyecek çok sayıda insan vardı. Hayır diyemeyecek olmalarının sebebi ise evet diyebilmek için sebep aramalarıydı. Ellerine geçen bu fırsatı da sonuna kadar kullanacaklardı.
Savaş iki yıl önce bugün ilan edilmişti. Bunun bir sebebi vardı. 14 Mart, Dünya Pi Günü’ydü ve pi yaklaşık olarak üçe eşit olmasıyla bilinirdi.
Ve işte karşınızda III. Dünya Savaşı…
Washington, D.C. için bile sıra dışı bir hareketlilik oluyordu. Beyaz Saray’da acil bir basın toplantısı düzenlenmişti ve başkanın açıklama yapacağı söylenmişti. Hareketliliğin en büyük kaynağı olan gazeteciler salonda günün belki de haftanın haberini bekliyorlardı. İçlerinden bu ayın haberini almayı umut ettikleri neredeyse kesindi. Washington, D.C. karışsın istiyorlardı. İçten içe ülkelerinin hatta dünyanın karışmasını geçirdikleri de bir o kadar kesindi. Resesyon haberi duymayı bekliyorlardı, devalüasyon haberi istiyorlardı, dünya savaşı haberi için canlarını verirlerdi. En azından öyle düşünüyorlardı ancak kimse canını vermedi. Başkan savaş ilan etti; Rusya’ya, Çin’e ve onlara kendilerini müttefik ilan edecek tüm ülkelere.
ABD Başkanı Rusya’ya savaş ilan ettiği dakikalarda Rusya ve Çin de savaş ilan ediyordu, ABD’ye ve ona kendilerini müttefik ilan edecek ülkelere.
Tüm bu savaş ilanlarını dünya şaşkınlıkla izliyordu. Savaş ilanlarına en az şaşıran birkaç gruptan en çok şaşıran birkaç gruba doğru sıralama yapacak olursak şöyle olurdu: Afrika ve Avusturalya halkı, Afrika ve ve Avusturalya hükümetleri, Afrika ve Avusturalya’daki turistleri, Antarktika bilim ve belgesel ekipleri, diğer dünya halkları, diğer dünya hükümetleri, Çin istihbarat yetkilileri, ABD istihbarat yetkilileri, Rusya istihbarat yetkilileri.
Savaş ilanında bulunan ülkelerin istihbarat servislerinden tek bir kişi bile bu ilandan önceden haberdar değildi ve şaşkınlıktan intihar eden istihbarat yetkilileri oldu. Bazıları ise kurum içinde yükselebilmek adına bunun farkında olduğunu ve bir şekilde bu ilanda rol üstlendiğini söyledi.
ABD, Rusya ve Çin savaş durumuna hızlıca geçmişlerdi. Diğer ülkeler de olağanüstü hal ilan etmişler ve olası savaş hazırlıklarına başlamışlardı.
-
15 Mart 2061
Henüz hiçbir ülke bir tarafın müttefiki olduğunu açıklamamıştı. Ülkeler arasında yaşanan olaylar çok büyük olaylardır. Bu seviyedeki olaylardan kaynaklı şaşkınlıklar öyle 1 günde geçmezdi.
-
16 Mart 2061
İsrail, İngiltere, Kanada, 500 bin nüfuslu birkaç ülke ABD’nin müttefiği olduklarını açıkladılar. Çin Rusya’nın müttefiği olduğunu açıkladı. Rusya Çin’nin müttefiği olduğunu açıkladı. İran ikisinin de müttefiği olduğunu açıkladı. İran sonrasında Rusya ve Çin’in de kendisini müttefik olarak gördüklerini açıklamasını beklemeye koyuldu.
-
17 Mart 2061
ABD Başkanı ve bakanları bir odada konuşuyorlardı. ABD Başkanı derdini anlatıyor, bakanları ise inandırcı bulmuyorlardı. Rusya Başkanı ve bakanları da bir odada konuşuyorlardı. Rusya Başkanı derdini anlatıyor, bakanları ise inandırcı bulmuyorlardı. Çin Başkanı ve bakanları da bir odada konuşuyorlardı. Çin Başkanı derdini anlatıyor, bakanları ise inandırcı bulmuyorlardı.
Başkanların dile getirdikleri dertleri aynıydı: Savaş ilan ettiğimi hatırlamıyorum.
---
7 Eylül 2057
Richard odaya girdi ve cinayet işlediğini açıkladı. Odadakiler ona şaşkın şaşkın bakarken Richard aslında kendisinin uzaylı olduğunu ve hamburger yiyebilmek için dünyaya geldiğini itiraf etti. Bunca zamandır bunu sakladığı için özürlerini dile getirdi. Sonra odadaki hazzetmediği bir kadının önünde eğilip evlenme teklif etti. Sonra da bayıldı Richard. Derin bir sessizlik oldu. Birkaç kişi bir şeyler mırıldanmaya başlamıştı ki Tom odadan içeri girdi ve olanları açıkladı, “Başardık be başardık. Richard’ı kontrol etmeyi başardım. Sonlara doğru biraz fazla yüklendim sanırım. Kısa sürede kendine gelir, yani herhalde gelir.”
Richard ve Tom bir siber korsan ekibinin üyesiydi. Bulundukları oda ve ev ise bu ekibin merkez üssüydü. Ekibin bir ismi yoktu, bu da tarihte nadir rastlanılan bir durumdu. Ekibin temel çalışma alanı yaklaşık 11 yıldır kullanımda olan insan beynine yerleştirilen çiplerdi.
Beyne yerleştirilen bu çipler dünyada oldukça yaygınlaşmıştı. Birçok marka çip vardı. Tüm marka ve modeller standart haline gelmiş bir protokole sahipti. Ucuz modellerle pahalı modellerin internet hızı, depolama alanı gibi temel farklılıkları vardı. İnsanlar bu çipleri oldukça benimsemişlerdi. Hatta o kadar benimsemişlerdi ki 12 yaşına gelen çocuklarına bu çipi taktırıyorlardı. Ebeveynler 12 yaşındaki çocuklarının kafalarını açtırıyorlar ve beyinlerine insan yapımı metalli plastikli silikonlu bir cihaz koyduruyorlardı. 11 yaşındaki çocuklarını arı sokunca çılgına dönen ebeveynler 1 gün sonra çocukları 12 yaşına gelince kafalarının matkapla delinmesi için çipçiye gidiyorlardı özetle.
Ekip, beyin çiplerinin protokolündeki açıkları arıyordu uzun zamandır. Ekip olarak toplanmadan önce bireysel çalışmalarını da hesaba katarsak beyin çiplerinin kullanımda olduğu 11 yıldır bu amaç uğrunda çalışıyorlardı. Ufak tefek ele geçirme denemeleri olmuştu ama Tom’un Richard’ı kontrol ettiği böyle bir deneme ilk kez yaşanıyordu.
-
11 Ağustos 2058
Kerry dışarıdan geldiğinde sırıtıyordu. O sırada evde 13 kişi vardı. Her birine 10-15 tane 1000 dolarlık market çeki vermeye başladı. Market müdürünü kontrol ettiğini açıklaması uzun sürmedi. 13 kişi Kerry’nin etrafına ayin yaparcasına toplanıp huşu içinde olayların tüm ayrıntılarını dinlediler.
-
3 Nisan 2059
Siber korsan ekiplerinin kendilerine isim koyma motivasyonu ünlenmektir. Başarılı atfedecekleri bir iş yaptıklarında hemen altına bu isimle imza atarlardı. Dünya onları konuşurdu ve onlar da tatmin olurlardı. Sonra bir sonraki işe geçerlerdi.
Richard, Tom ve Kerry’nin dahil olduğu siber korsan ekibinin amacından dolayı bir isme ihtiyacı yoktu. Birinci olarak amaçladıkları işten başka bir işe girişmek istemiyorlardı. İkincisi ise daha belirleyiciydi, amaçlarına ulaştıktan sonra bildiğimiz dünyadan pek bir şey kalmayacaktı. Savaş çıkartmak istiyorlardı. Araç olarak da beyin çiplerini kullanacaklardı.
Uzun yıllar yaptıkları çalışmalardan ve denemelerden elde ettikleri verilerle beraber savaş planları üzerine odaklanmaya başladılar. Öncelikle savaş kesinlikle güçlü aktörler tarafından ilan edilecekti. Bu ilan etme süreci şüpheye yer bırakmayacak şekilde çok küçük bir zaman diliminde eş zamanlı olarak yapılacaktı. Ve sonrasında da olaylar akışına bırakılacak ve sadece kritik anlarda müdahalede bulunulacaktı. Olabildiği kadar bir parçası olmamaya çalışacaklardı, tetikledikleri bu savaşın.
Allie planlamanın sonuna doğru, “Ben bu savaşın bir parçası olmak istediğimden emin değilim, sadece bu beyin çipini ele geçirip geçirmeyeceğimizi bilmeden çalışmak güzeldi. Asla o savaş durumuna varmayı başarabileceğimizi hayal etmemiştim,” dedi. Tom bilgisayarını açıp hızlı hızlı bir şeyler yazdı. Sonrasında yere yığılma sesi geldi. Allie’nin cansız bedeniydi bu. Tom 10 parmak yazarak bu işi halletmesinin çok havalı olduğunu düşündü.
-
1 Ocak 2060
Dünya savaşında önce küçük bir demo yapacaklardı. Afrika’daki iki ülke arasındaki ilişkilerle oynuyorlardı. İki ülkenin de üst düzey diplomatlarını ara sıra kontrol ederek gerilimi artırmışlardı. Bugün de sıcak savaşı başlatmışlardı. Oldukça kısa müdahaleler ile hızla büyüyen bir çatışma ortamı olmuştu.
-
4 Temmuz 2060
Afrika’da başlayan savaş tarafların tükenmesiyle durağan bir hal almıştı. Nefeslenen ülke bir atak yapıyor ve tekrar dinlenme moduna geçiyordu. Uzun yıllar boyunca sürecekti. Yani eğer dünyada başka ilginç şeyler olmazsa, ki kesinlikle olması planlanıyordu, yıllar sürebilirdi.
-
14 Şubat 2061
Richard, Tom, Kerry ve eskiden Allie’nin dahil olduğu siber korsan ekibi savaş için bir tarih belirlemişlerdi. 14 Mart’ta savaş ilanları yapılacaktı.
---
14 Mart 2061
Ekibin olay kontrol merkezinde tüm hazırlıklar tamamlanmıştı. ABD, Rusya ve Çin başkanlarını kontrol edecek kişiler moda girebilmek için onlar gibi giyinmişlerdi. Makyaj bile yapmışlardı. Hafiften onlara benzemişlerdi.
Başkanların kontrolünü aynı anda ele geçirmişlerdi. Basın açıklaması hazırlıkları tamamlanmış ve savaş ilanları yapılmıştı. Başkanlar inzivaya çekilir çekilmez kontrollü bırakmışlardı. Tüm süreç dört saat sürmüştü. Bu eşikten sonra kritik anlarda küçük müdahaleler dışında akışa karışmayacaklardı.
-
11 Nisan 2061
Başkanlar yaptıklarını hatırlamadıkları savaş ilanlarını aşmışlardı. Savaş hazırlığına girişmişlerdi. Envanter kontrolleri yapılıyor, bütçeler savunma alanına kaydırılıyor, çılgınlar gibi savaş ekipmanları üretiliyordu. Tanklar, savaş gemileri ve denizaltıları, savaş uçakları, füzeler, nükleer bombalar, silahlar, konserve gıdalar, sığınaklar… Hiç durmadan üretim yapılıyordu. Müttefik ülkeler dışında ticaretler kısıtlanmıştı. Savunma alanındaki tüm ticaret ise durmuştu.
Tanklar, savaş gemileri ve denizaltıları, savaş uçakları, füzeler, silahlar… İşte bunları tasarlayan, üreten, sevk eden ve kullanacak insanlar; tedirginlerdi, korkuyorlardı, üzülüyorlardı belki de. Ama nükleer bombalar vardı bir de… Nükleer bombaları tasarlayan insanlar tebessüm ediyorlardı; üreten ve sevk eden insanlar gülüyorlardı; kullanacak insanlar ise kahkaha atıyorlardı. Eş değer güce sahip olan pek kimse olmadığında o güç insana kahkaha attırırdı. Oraların hakimi hissettirirdi.
-
17 Haziran 2061
Savaş hazırlıkları, tatbikatlar, sert söylemler ve bölgesel sıcak çatışmalar dışında süreç Dünya Savaşı gibi hissettirmiyordu.
Uluslararası siyasetçiler, stratejistler ve tarihçiler televizyonlarda egemenliklerini ilan etmiş gibilerdi. Bunun III. Dünya Savaşı olmadığını söyleyen bir grup tarihçi vardı. Ortada dünya savaşı falan olmadığını söylüyordu bunlar. Başka bir grup ise bunun II. Dünya Savaşı olduğunu söylüyordu. Onlara göre I. Dünya Savaşı 1914-1945 arasındaki savaşların toplamıydı. Başka bir grup tarihçi ise 1914’te başlayan savaşın uzantısı olduğunu söylüyordu. Bu nedenle I. Dünya Savaşı diye adlandırmanın makul olmayacağını açıklıyorlardı. Dünya Savaşı demek yeterliydi, ikincisi çıkana kadar en azından.
-
18 Haziran 2061
Tüm gerginliklere rağmen her şey durağan gidiyor sayılırdı ve böyle gitmesi öngörülüyordu. Bir gelişme tüm öngörüleri boşa çıkardı. ABD hava sahasına giren nükleer başlıklı balistik iki füzeyi imha etti. Aynı anlarda Rusya ve Çin de kendi hava sahalarına giren nükleer başlıklı balistik füzeleri imha ettiler. ABD’ye iki adet füze atılmıştı. Rusyaya bir tane ve Çin’e de bir tane atılmıştı. Sağlaması yapıldığında tutarlıydı bu sayılar.
Savaş ilanı yaptıran siber korsan ekibi acil durum toplantısındalardı. Üç tane eş zamanlı füze demek bir müdahale ettiklerini gösteriyordu. İçlerinden biri kurallara karşı gelerek savaşın gidişatına müdahale etmişti. Bu saatten sonra savaşın şiddeti ivmelenerek artacaktı. Toplantı bittiğinde nükleer füze işini düzenlediği anlaşılan Buck da artık aramızda değildi.
-
21 Ocak 2062
ABD, Rusya ve Çin dışındaki ülkeler altı ay önce savaşın nükleer bir savaşa dönüşmesinden sonra ilk motivasyonlarını kaybetmişlerdi. Pasif olarak destekliyorlardı müttefiklerini, hatta müttefik olduklarını bile gizlercesine. Birden kendi ülkelerinde nükleer füze ile karşılaşmak istemiyorlardı.
Altı ayda ABD, Rusya ve Çin zaman zaman, yer yer nükleer füze ile operasyon düzenlemişlerdi. Birçok sivil yerleşim yeri anında yok olmuştu. Kayıp tespiti yapmak oldukça zordu ancak iki taraftaki toplam kayıp milyarlara ulaşmıştı. Dolar cinsinden hesaplanıyordu kayıplar. İnsan kayıpları da olmuştu, o da milyonları geçmişti elbette ama devletler maddi kısıma takıldıkları için milyarlarca kayıp vardı işte.
Nükleer füzeler ilk saldırılardaki gibi kıtalar arası atılmıyordu artık. Bir denizaltı beliriyordu bir şehrin kıyısında ve iki dakika sonra neredeyse hiçbir tanığın kalmadığı bir patlama yaşanıyordu. En azından kalan tanıklar hiçbir tanığın kalmamasını tercih ederlerdi.
Nükleer füzeler haricinde ise savaş çoktan tüm kıyı ve sınırlara yayılmıştı. Deniz, hava operasyonları; kara çıkartmaları yapılıyordu. Geçici operasyon istasyonları kuruluyordu. Eğer bir haritada ABD tarafı mor renkte, Rusya ve Çin tarafı da turuncu renkte gösterilseydi; mor renkli alanın sınırlarında irili ufaklı turuncu noktalar, turuncu renkli alanın sınırlarında da irili ufaklı mor noktalar bulunurdu. Taraflar düşman ülkeleri ele geçirmeye çalışıyorlar, bunun için de insani olmayan bütün yollara başvurmaktan çekinmiyorlardı.
-
2 Şubat 2062
Dünyadaki birçok medya kuruluşu son dakika etiketiyle bir videoyu dolaşıma soktular: “Tüm bu savaş benim suçum, bizim suçumuz. Biz bir siber korsan ekibiyiz. 14 Mart 2061 tarihinde ABD, Rusya ve Çin başkanlarının beyin çiplerini ele geçirdik. Eş zamanlı olarak savaş ilan etmelerini sağladık. Sonrasında beyin çiplerindeki kontrolü bıraktık ve savaşı gözlemlemeye başladık. İçlerimizden bir kişi kendi kurallarımızı çiğneyerek başkanların kontrolünü tekrar ele geçirerek 18 Haziran 2061 tarihindeki ilk nükleer saldırıları düzenledi. Her ne kadar bu durum bizim kurallarımızın ve planlarımızın dışında da gerçekleşmiş olsa biz yine de savaş suçlularıyız. Şu an yaptığım konuşma da kurallarımızın dışında kalıyor. Ancak ben bu kadar suçluluk duyacağımı düşünmemiştim. En azından bu gerçek bilinirse savaşın gidişatı değişebilir diye düşünerek bu videoyu kaydediyorum. Video yayınlandıktan sonra ekibim beni öldürecektir. Merak etmeyin, ben ekibimizin öldürdüğü ilk ekip üyesi olmayacağım.”
Video dolaşıma sokulduktan dört dakika sonra videonun sahibi Becca artık dünya oksijenini tüketmeyi bırakmıştı.
-
14 Mart 2063
Becca’nın açıklaması birkaç gün dolaşımda kalmıştı ama sonra unutulup gitmişti. Ekibin yaptığı milyarlarca insan tarafından bir suç olarak görülse de bu savaşa hayır diyemeyecek çok sayıda insan vardı. Hayır diyemeyecek olmalarının sebebi ise evet diyebilmek için sebep aramalarıydı. Ellerine geçen bu fırsatı da sonuna kadar kullanacaklardı.
Savaş iki yıl önce bugün ilan edilmişti. Bunun bir sebebi vardı. 14 Mart, Dünya Pi Günü’ydü ve pi yaklaşık olarak üçe eşit olmasıyla bilinirdi.
Ve işte karşınızda III. Dünya Savaşı…
--- --- ---
“Ve İşte Karşınızda” adlı bu öyküm ile Türkiye Bilişim Derneği’nin düzenlediği “TBD 2024 Bilimkurgu Öykü Yarışması”na katılım sağladım ancak dereceye giremedim.
Yarışmada dereceye giren öyküleri okumak isterseniz: https://www.tbd.org.tr/tbd-2024-bilimkurgu-oyku-yarismasi-sonucu/