Son Uyku

        Gece yarısı olmak üzereydi. Uykusu yoktu; ancak yorgundu. Elini yüzünü yıkamak için lavaboya gitti. Lambayı yaktı, kapıyı kapattı. Çeşmeyi açtı ve aynada kendine baktı. Su akıyordu... Kendine bakmaya devam etti, su da akmaya... "Bir gariplik var," diye düşündü. Aynaya yaklaştı. Aynadan yansıyan görüntüsündeki sağ gözüne baktı. Çok geçmeden sola odaklanmıştı. Olmuyordu. İki gözüne aynı anda odaklanmaya çalıştı. Yapamadı. Yapabilse tüm tuhaflığın nedenini çözeceğini düşündü... yapamadı. Su akıyordu... Bir o gözüne bir diğer gözüne bakıyordu. Böyle devam ederken, bir gözünden diğer gözüne geçerken, suyu fark etti ve elini, yüzünü yıkamadığını. Tekrar aynaya bakmadan elini, yüzünü yıkadı; çeşmeyi kapattı; lambayı söndürdü ve kapıyı açtı. İşte bu daha tuhaftı. Güneş doğmuş, ev aydınlanmıştı. Lavaboya girdiğinde gece yarısıydı. "Nas...nass...nassııl," diye söylendi. Balkona koştu. Sabahın taze kokusunu çekti içine. "Saat 8-9 olmalı," diye düşündü. Saate bakmak için arkasını döndü ve o an balkon yıkıldı. Adam, irkilerek uyandı. Su akıyordu. Su sesi, adamın ürpermesine neden oldu. Yerde uyuyakalmış olmalıydı. Kalktı ve aynaya baktı. Rüyadan etkilenmiş olacak ki aynayla göz temasını hemen kesti. Elini ve yüzünü yıkadı, çeşmeyi kapattı, lambayı söndürdü. Elini kapı koluna attığında ürperdi. Saniyenin hiçte biri süresince bekledi, zaman durmuş gibiydi. Aniden kapıyı ve son anda kapattığı gözünü açtı. Gece yarısıydı. Derin bir nefes aldı. Aslında neden bu kadar korkmuştu ki? Sabah olsa bile gayet normaldi. Uyuyakalmıştı sonuçta. Yatağına uzandı ve sabah uyandı. Sabah olmalıydı; ancak hava hala karanlıktı. Saatine baktı. Saat 08.17 idi. Hemen balkona koştu. Güneş gökyüzünde yükselmekteydi; ancak ilginç bir şekilde Dünya'yı aydınlatmıyordu. Ne olduğunu anlayamadan balkon yıkıldı. Adam, irkilerek uyandı. Su akıyordu. "Bu da mı rüyaydı," diye düşündü. Elini, yüzünü yıkamadan çıktı lavabodan. Etraf karanlıktı ve her şey gerçekçi görünüyordu. "Hala rüyada mıyım," diye sordu kendine. "Bunu nasıl anlayabilirim," diye düşündü. Kolunu sıktı. Acıdı. "Hayır, bunu uykumda da yapmış olabilirim," dedi kendine. Birkaç şey daha denedi. Sonra yatağına gitti. Uzandı ve rüyalarını düşündü. Çok garip ve sinir bozucuydu. Uyuyakaldı. Sabah her şey normal başladı, diğer gün de normal geçti ve diğer gün ve diğer hafta ve diğer yıl. Normal geçiyordu; ancak onun için bir sürü gelişme olmuştu. Bugün evleniyordu. Bir süre önce biriyle tanışmış, ona aşık olmuştu. İşler hızlı gelişmiş ve evlenmeye karar vermişlerdi. Sabah uyandığında çok heyecanlıydı. Elini yüzünü yıkamak için lavaboya gitti. Lambayı yaktı, kapıyı kapattı. Çeşmeyi açtı ve aynada kendine baktı. Su akıyordu... Çok heyecanlıydı. "Hayatımdaki en mutlu gün," diye düşündü. Tam o an aklına rahatsız edici bir an geldi. Geçen yıllarda lavabodaki rüyaları. Aşırı rahatsız olmuş olacaktı ki hemen lavabodan çıktı. Telefonuna gitti ve evleneceği kızı aradı. Sesini duyduğunda çok rahatladı. Telefonda konuşmaya devam ederken balkona çıktığını fark etmemişti. Konuşması bittiğinde çok mutluydu. O an ürperdi. Yine balkondaydı ve aynı o zamanki gibi hissediyordu. Her şey altüst olacak gibiydi. Oldu da. Balkon yıkıldı. Adam, irkilerek uyandı. Su sesi gelmiyordu. Adam, şaşırarak gözlerini açtı. Lavaboda değildi. Yataktaydı. Adam aşırı rahatlamıştı, çünkü her şeyi hatırlamıştı. Rüyasında evleneceği kızla gerçekte çoktan evlenmişti. O kız şu an yanında uyuyordu. Rüyasından farklı olarak kız yaşlıydı, kendisi de öyle. Onunla geçirdiği bir ömrü hatırlamak ve tebessüm etmekle bir süre meşgul oldu adam. Bunun rüya olmadığından kesinlikle emindi. Başka bir şey düşünmedi. Rüyada olmadığını kalbiyle hissetti, karısını alnından öperken. Mutlu bir şekilde tekrar uykuya daldı. Böyle bir rüyayı bir daha görmek istemezdi. Göremedi de. İkisinin de son uykusu oldu.

Yorumlar

Popüler Yayınlar